Bazı kelimeler vardır, ne kadar zor yapılır tanımları, herkes için özel anlam taşımaları kadar bir o kadar evrenseldirler. Sevgi gibi, aşk gibi. Peki dans nedir diye soracak olursam?
Genlerimde dans var, kaşık tıkırtısına dahi oynasam, bendeniz yıllarca İsmet Müftüoğlu'ndan Latin Salon Dansları eğitimi aldım, bana ve kulağıma en çok hitap ettiğini düşündüğümden. Bu dansları anlatmadan önce bir tümdengelimci olarak sorumu yinelemek isterim: Sahi nedir dans? Dans en kısa ve en genel anlamıyla ritimdir, bazen müzik bile gerekmeyebilir; bakın kabilelere, tutturdukları bir ritm eşliğinde devinir dururlar. Hatta bu içsel bir ritim bile olabilir.
Bilindiği üzere, dans çok geniş bir konu, yerel ve folklorik olup tanımadığımız ve hatta belki tanıma olanağı bulamayacağımız birsürü dans türü var hayatta. Bizim konumuz "Evrensel Danslar" başlığı altında "Latin Salon Dansları". Dansın evrensel olması demek, müziğinin de evrensel olması demek. Bilinen gerçektir, dans-müzik kankadırlar, hem de en iyisinden :) Tango; Japonya’da da çalınsa Büyük Britanya topraklarında da çalınsa istisnasız tangodur. Hemen tanır, bu tangodur deriz.
Salon dansları yarışma danslarıdır, yarışmalar salonlarda yapıldığı için adı böyle anılagelmiş. Ritmi çok belirgin olup, standardize edilmiş teknik hareketlerden oluşur. Zira buz dansından da hatırlayacağınız üzere, dansın teknik ve artistik olmak üzere iki önemli bileşeni mevcut. Mesela salsa, figür açısından zengin dahi olsa; ritmi karmaşık ve senkoplu* olduğu için salon danslarına dahil edilememiş, sosyal dans statüsünde varolagelmiş.
SALON DANSLARI
1- MODERN 2- LATİN
İngiliz Valsi Rumba
Foxtrot Samba
Quickstep Cha cha cha
Tango Jive
Viyana Valsi Paso Doble
Latin danslanın kökeni, bilinenin aksine Latin Amerika değil, negro kültürüdür. Latin Amerika’ya Afrika’dan göç eden köleler tarafından getirilmiş. Afrika ritimleri üzerine danslar oturtulmuş olup genelde çiftler açık konumda dans ederler. Ritimler kolay ayırdedilebilir. Hayatta herşeyde olduğu gibi; her dansın hikayesi, karakteri, ritmi, temposu var. Arjantin Tangosu’nun hikayesini duyduğumda kahkahalarla güldüğümü hatırlıyorum. Malum bu dans, başın seri bir şekilde sağa sola çevrilmesinden oluşur. Meğer, yıllar önce Tango, eşcinseller arasında çok yaygınmış. Kulüplere yapılan baskınlar neticesinde, etrafı hem kolaçan edip hem de dans etmek durumunda kalan partnerlerin hızlı baş hareketleri günümüze bir miras olarak kalmış.
Rumba: Afrika- Küba halk danslarından geliştirilmiştir.
Karakter: Erotik, şehvetli, duygusal Ritmi: 1 ölçüde 4 vuruş Standart tempo: 27 ölçü / dakika
Samba: Brezilya kökenlidir. Kalça ve (bounce) yaylanma hareketleri ön plandadır (Festivallerdeki samba dansı olmayıp, ondan bir hayli farklıdır).
Karakter: Canlı, hareketli, zevkli Ritmi: 1 ölçüde 2 vuruş Standart tempo: 50 ölçü / dakika
Cha cha cha: Meksika kökenlidir. Mambo ve rumba danslarının bir karışımıdır.
Karakter: Küstah, neşeli ve kaygısız Ritmi: 1 ölçüde 4 vuruş Standart tempo: 32 ölçü / dakika
Jive: New York, Harlem’de doğmuştur. Rock & Roll, Boogie ve Swing’den etkilenmiştir.
Karakter: Ritmik, hızlı ayak hareketleri Ritmi: 1 ölçüde 4 vuruş Standart tempo: 44 ölçü / dakika
Paso Doble: Grubunda, Zenci kültüründen gelmeyen tek dans türüdür. Kökeni İspanya olup, Flamenko ve boğa güreşi havası vardır. Diğer danslarda kadın ön planda olup figürü yaparken, bu dans erkeğin de bolca figür yapabildiği ve hatta horozlanabildiği bir çeşididir :)
Karakter: Gurur, azamet, saygınlık Ritmi: 1 ölçüde 2 vuruş Standart tempo: 62 ölçü / dakika
TANGO İKİ KİŞİLİKTİR*
Ne güzel şeydir dans etmek doyasıya, kimseler bakmamacasına...Müziksiz ve danssız bir hayat tasavvur edemiyorum. Zaten tüm evren bir ritim üzerine kurulu değil de ne? Kalbimizin atışından gezegenlerin dönüşüne kadar herşeyin bir ritmi yok mu?
Gelelim Havva ve Adem’in dansına. Havva nehir olsa, Adem nehrin yatağı olurdu kanımca. “Ak güzelim,” derdi “Ak, ben seni koruyup kollayacağım”. Zira dans yarışmalarına baktığınızda da durum farklı değildir, erkek ilgiyi üzerine çekmemek adına siyah giyer, dişisinin figür yapmasına alan tanır; tüm ilgi cafcaflı giysisi ve tabi en başta erkeğinden aldığı destekle figürleri ustalıkla sergileyen dişidedir. Yalnız destek deyip küçümsediğim sanılmasın. Bilakis, nehri nehir yapan yatağıdır. Hücreye hücre vasfı kazandıran çeperi; bizi biz yapan, diğerlerinden ayıran cildimiz misali. Hareketi başlatıp, ivme kazandıran ve zamanında bitirilmesini mümkün kılan eril enerjidir. Yaradan'ın ne güzel kurgusu, bir bütünün ayrılmaz parçası olan dişi-erkek birlikteliği...
Gelelim Havva ve Adem’in dansına. Havva nehir olsa, Adem nehrin yatağı olurdu kanımca. “Ak güzelim,” derdi “Ak, ben seni koruyup kollayacağım”. Zira dans yarışmalarına baktığınızda da durum farklı değildir, erkek ilgiyi üzerine çekmemek adına siyah giyer, dişisinin figür yapmasına alan tanır; tüm ilgi cafcaflı giysisi ve tabi en başta erkeğinden aldığı destekle figürleri ustalıkla sergileyen dişidedir. Yalnız destek deyip küçümsediğim sanılmasın. Bilakis, nehri nehir yapan yatağıdır. Hücreye hücre vasfı kazandıran çeperi; bizi biz yapan, diğerlerinden ayıran cildimiz misali. Hareketi başlatıp, ivme kazandıran ve zamanında bitirilmesini mümkün kılan eril enerjidir. Yaradan'ın ne güzel kurgusu, bir bütünün ayrılmaz parçası olan dişi-erkek birlikteliği...
29 Nisan "Dünya Dans Günü"'nüz kutlu olsun...Havalar nasıl olursa olsun, dansınız karakterinize uygun olsun ;)
* Senkop (müzik); bir senkop, ritim kaybı veya beklemedik yerde ritim koymanın neden olduğu bir müzik etkisi
** It takes two to tango